Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Doğrudan Satış Sistemi
Yazarlar: Av. Ayça Berker & Av. Deniz Nalbant
I. GİRİŞ
Doğrudan satış, çok uluslu şirketlerin Doğrudan satış modeli, belirli bir pazarlama mantığına dayanmakta ve genellikle sağlık ürünleri, kozmetik, kişisel bakım, takviye gıdalar ve küçük ev aletleri gibi ürünlerin satışında kullanılmaktadır.
Türkiye’de doğrudan satış sektörü, doğrudan satıcılara kazanç sağlamanın ötesinde, çeşitli alanlarda birçok kişiye iş imkânı da sunmaktadır. Türkiye’de ise, ithal ürünleri doğrudan satış yöntemiyle pazarlayan işletmelere; Avon, Amway, Tupperware, Forever ve Oriflame gibi tanınmış markalar örnek verilebilir. Bu işletmeler 1994 yılında kurulan Doğrudan Satış Derneğine de[1] üyelerdir.
Bu makalede doğrudan satış sisteminin tanımı ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 47/A maddesine eklenen ve 30.07.2025 tarihinde yürürlüğe girecek doğrudan satış sistemi kısaca açıklanacaktır.
II. DOĞRUDAN SATIŞIN TANIMI
Önceki yıllarda ürünlerin satış sürecindeki uzun bekleme süreleri ve çok sayıda aracı, düşük maliyetle üretilen ürünlerin yüksek fiyatlarla tüketiciye ulaşmasına sebep olmuştur. Bu sorunun çözülmesi amacıyla ithalatçı firmalar ve üreticiler, ürettikleri ürünleri aracı kullanmadan doğrudan tüketicilere ulaştırma yöntemleri geliştirmişlerdir. Bu sistemlerden bir tanesi de doğrudan satış sistemidir[2].
Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu’nun tanımına göre doğrudan satış; bir satıcının anlatması ve/veya göstererek tanıtması amacıyla bir tüketim malının veya hizmetinin tüketiciye evinde, bir tanıdığının evinde, işyerinde veya dükkân olmayan bir başka yerde direkt olarak pazarlanmasıdır. İlgili tanıma göre doğrudan satışın en temel özellikleri; sabit bir satış ortamının olmaması ve satışın yüz yüze gerçekleşmesidir[3].
Türk hukukunda ise doğrudan satış kavramı önce, 14.01.2015 tarihli İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği ile hayatımıza girmiş; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen ve 30.07.2025 de yürürlüğe girecek olan 47/A maddesi ile de farklılaşmıştır.
Şöyle ki;
İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 15. maddesi “Doğrudan Satışı”;
“…herhangi bir doğrudan satış şirketi tarafından istihdam edilsin ya da edilmesin satış temsilcisi, dağıtıcı, distribütör ve benzeri adlarla hareket edenlerin bir mal veya hizmeti kendi evlerinde ya da perakende satış yerleri kullanılmaksızın tüketicinin ev veya iş yaşantısını sürdürdüğü mekânlar gibi iş yeri dışında, tek veya çok katmanlı satış yöntemleriyle tüketicilere sunulmasını öngören pazarlama sistemidir.” şeklinde tanımlamaktadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen ve 30.07.2025 de yürürlüğe girecek olan 47/A maddesi ise doğrudan satışı;
“(…) Doğrudan satış sistemi, doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesi ile istihdam edilmeyen, bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemi. (…)” olarak tanımlamaktadır.
III. DOĞRUDAN SATIŞ KAVRAMINA GETİRİLEN YENİLİKLER
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 47/A maddesi ile doğrudan satış kavramı etraflıca düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeler 30.07.2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Doğrudan satış şirketinin sermaye şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen diğer koşulları sağlaması zorunludur.
- Doğrudan satış sisteminin, elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması ve yönetmelikle belirlenen diğer ilkelere uygun olması gerekmektedir.
- Doğrudan satıcılardan, sisteme dahil olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınamayacağı; doğrudan satış şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirleyemeyeceğinin altı çizilmiştir.
- Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketicinin otuz gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
- Doğrudan satış şirketinin, Bakanlıkça belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini, talep ve bildirimlerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
IV. SONUÇ
Yukarıda değindiğimiz üzere, çok uluslu şirketlerin maliyetleri azaltarak kârlarını maksimize etmeyi hedefleyen bir pazarlama yöntemi olan doğrudan satış, uygulamanın denetiminin daha sağlam bir zemine oturması ve içeriğinin netleşmesi konusunda önemli düzenlemeler içermektedir. Bu değişikliğin uygulamaya ne şekilde yansıyacağı ise yürürlüğe girdikten sonra gözlemlenebilecektir.
DİPNOTLAR
[1] Bkz. <https://dsd.org.tr/uyelerimiz/>.
[2] Avcı, E. (2022). Network marketing sözleşmesi. Yönetim Bilimleri Dergisi, 7(1), 229–278.
[3] Uzun, F., & Koşar, S. G. (2017). Doğrudan satış yöntemiyle ürünlerini pazarlayan işletmelerin gümrük kıymeti beyanında dikkat etmeleri gereken bir husus: “Prim-komisyon-ikramiye ödemeleri”. Gümrük ve Ticaret Dergisi.