İmar Hukukunda Tevhit ve Tevhit Şartı Nedir?
Yazar: Av Ayça Berker
Tevhit, birden fazla arsa veya arazi parçasının, sahiplerinin rızası ile birleştirilmesi işlemidir ve bu işlem 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 15-vd. maddelerinde düzenlenmektedir. Tevhit işlemi, mülk sahiplerinin isteği doğrultusunda belediyeler tarafından gerçekleştirilen parselasyon süreçleri ile ilişkilidir ve rızaya dayalı bir işlemdir.
Tevhit İşlemlerinin Koşulları:
1.İmar Planı Olan Alanlarda Tevhit:
Parselasyon Planı Mevcutsa: İmar Kanunu’nun 15. maddesi, umumi hizmet alanları üzerine gelen gayrimenkullerin ifrazına izin vermez. Eğer parselasyon planı oluşturulmuşsa, tevhit işlemleri de bu plana uygun olarak yapılmalıdır. Parselasyon planı bulunduğu halde henüz uygulama yapılmadığı durumlarda, İmar Kanunu’nun 15 ve 16. maddeleri gereğince uygulama yapılması gerekiyorsa, taşınmaz maliklerinin talebi gerekmektedir.
Uygulamada, “tevhit” ve “parselasyon” işlemleri sıkça karıştırılmakta ve bu durum, taşınmazın sahibi ya da sahiplerinin rızası olmadan tevhit işlemlerinin gerçekleştirilmesine neden olmaktadır. Bu yanlış uygulamalar sonucunda mülk sahiplerinin onayı alınmadan tevhit işlemleri yapılmaktadır. Ancak Danıştay’ın da belirttiği gibi, tevhit ve ifraz işlemleri parselasyon planı oluşturulmuş alanlarda, maliklerin onayı ile gerçekleştirilebilir.
Parselasyon Planı Yoksa: Bu durumda, Tapu Sicil Müdürlüğü’nden gerekli belgeler talep edilir. Bunlar arasında mühendislerce hazırlanan uygunluk belgeleri ve taşınmaz sahiplerinin kimlikleri yer alır.
2. Tevhit Usulü:
Birleştirme işlemleri kadastro müdürlüğüne yapılan başvuruyla başlar. Özel mülk sahipleri, taşınmazların tapu belgeleri ile başvuruda bulunurlar. Resmi kuruluşların talepleri resmi yazı ile iletilmelidir. Başvuru sonrasında gerekli belgeler tamamlanır, teknik kontroller yapılır ve tapu sicil müdürlüğüne tescil için gönderilir.
3. Süreler:
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 16. maddesi, başvuruların en geç 30 gün içinde sonuçlandırılmasını ve tescil için 15 gün içinde tapuya bildirilmesini zorunlu kılar. Tapu sicil müdürlükleri de işlemleri bir ay içinde sonuçlandırmak zorundadır.
4. İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası:
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 16. maddesinin 4.fıkrası uyarınca Şüyulandırılan gayrimenkullerin sahipleri ilgili idarenin tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aralarında anlaşamadıkları veya şüyuun izalesi için mahkemeye müracaat edilmediği takdirde, ilgili idare hissedarmış gibi, izale-i şuyu davası açabilir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz info@berkerberker.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Kaynakça
Kalabalık, H. İmar hukukunda ifraz ve tevhit: Yöntemi ve karşılaşılan sorunlar II. [Yerel Siyaset Dergisi, Sf.71- 79].
Tetik, A. T. (2022). İmar hukukunda ifraz ve tevhit işlemleri. TBB Dergisi, 125-186.