İcra İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik
19/06/2021 tarihli 31516 sayılı Resmî Gazete’de İcra İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanarak 19/06/2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Kanun hükümleri Cumhurbaşkanı tarafından yürütülecektir.
I-) 2004 SAYILI İCRA VE İFLÂS KANUNU
09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu (Kanun)‘nun 223. Maddesine eklenen yeni fıkra uyarınca;
- İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflâs idare memurları listesinden seçilecektir. Bu şekilde seçilen iflâs idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunludur.
- İflas idare memurlarının listeye kaydı için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması şarttır. Listede görevlendirilecek memurun bulunmaması hâlinde, liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilecektir.
- Bir iflâs idare memuru, eş zamanlı olarak 5’ten fazla dosyada görev alamaz. İflâs idare memurlarının nitelikleri, denetimi, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile bu değişikliğin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığı’nca yürürlüğe konulan yönetmelikte belirlenecektir.
Kanun’un 241. Maddesinin 3. Fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca;
- Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler bir bütün olarak satılacaktır. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı gözetilecektir. Bu hâlde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri uygulanacak olup, bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve haklar ayrı ayrı satılacaktır. Bu değişikliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenecektir.
Kanun’un 295. Maddesine eklenen yeni fıkra uyarınca;
- Rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise; mahkeme, karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakati alarak, rehinli malın satışına izin verebilecektir. Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılacaktır.
Kanun’un 296. Maddesinde yapılan değişiklik uyarınca;
- Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esas olacaktır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacaktır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecektir.
- Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilecektir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olacaktır. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler ise saklı kalacaktır.
- Geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmelerden kaynaklanan edimler, karşılıklı olarak ifa edilecektir.
Kanun’un 297. Maddesinin 2. Fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca;
- Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüz olacaktır. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.
Kanun’un 308. Maddesine eklenen yeni fırka uyarınca;
- Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme; tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verecektir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılacaktır.
Kanun’un 308/c Maddesinin 4. Fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca;
- Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar; adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilecektir ve Kanun’un 206. maddesi kapsamında sayılan rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan ise önce ödenecektir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılacaktır.
Kanun’a eklenen Geçici 17. Madde uyarınca;
- Yukarıda bahsedilen değişiklik uyarınca iflâs idare memurları listesi oluşturuluncaya kadar, listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın iflâs idare memuru görevlendirilecektir. Bir kişinin eş zamanlı olarak 5’ten fazla dosyada memur olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen iflâs idare memurları, icra mahkemesinin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilecektir.
II-) 492 SAYILI HARÇLAR KANUNU
02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun mükerrer 69. Maddesinde yapılan değişiklik uyarınca;
- Belediyeler ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığının ilgili memurları arsa, arazi veya bina üzerine yeniden inşa edilen binalarla ilgili yapı kullanma iznini (iskan belgesini) vermeden önce, gerekli harcın ödendiğini gösterir belgeleri talep etmek zorundadırlar.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 132. Maddesine eklenen yeni fıkra uyarınca;
- Arsa ve arazi üzerine inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde (her bir bağımsız bölüm vesair tesis için) ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın görüşü alınarak Maliye Bakanlığı’nca tespit ve ilan edilmiş bulunan sosyal mesken, işçi evleri ve bunlardan daha düşük nitelikteki meskenlerin tescilinde (her bir bağımsız bölüm için) tahsil edilmesi gereken cins harcı, ilgili belediyesince yapı kullanma izni harcı ile birlikte makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilecektir.
- Bu suretle tahsil olunan harçlar; şekil, içerik ve muhteviyatı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen bir bildirim ile cins tashihi harcının tahsiline yetkili vergi dairesine, tahsil edildiği günün akşamına kadar bildirilip ödenecektir. Tahsil edilen harçların ilgili vergi dairesine süresinde ödenmemesi durumunda, harç ilgili belediyeden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Uslu Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecektir. Süresinde vergi dairesine beyan edilmeyen tutarlar hakkında 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanacaktır. İşlemden doğan harçları tamamen almadan işlem yapan belediye personeli ve ilgili belediyeler harcın ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
III-) 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU
23/06/1965 tarihli 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK)‘nun 10. Maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca;
- Hak sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlerin belirlenmiş olması şartıyla, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kat karşılığı temlik sözleşmesi veya bağımsız bölümlerin taksimine ilişkin noterlik sözleşmesine istinaden inşa edilecek olan binaya ilişkin kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi işlemi, yüklenici tarafından talep edilmesi halinde ilgili idare tarafından yapılacaktır. Tapuya tescil işlemlerinde elektronik ortamda düzenlenen ve ilgili idare tarafından onaylı mimari proje ile yönetim planı esas alınacaktır. Mimari proje ile yönetim planında malik imzası aranmayacaktır.
- Yapı kullanma izin belgesi düzenlenen tüm yapıların cins değişikliği işlemleri resen yapılacaktır. Yapı kullanma izin belgesini düzenlemeye yetkili idare tarafından Mekânsal Adres Kayıt Sistemi’ne yüklenerek elektronik ortamda kadastro müdürlüğüne gönderilen yapı kullanma izin belgesi ile yapı aplikasyon projesine göre kadastro müdürlüğünce tescil bildirimi düzenlenecektir.
- Tapu müdürlüğüne gönderilen tescil bildirimi üzerine başkaca bir belge aranmaksızın cins değişikliği resen tescil edilecektir. Cins değişikliği yapılmış taşınmaz kat irtifakı tesisli ise, kat irtifakının tesciline ait resmî senede ve başkaca bir belge aranmaksızın resen kat mülkiyetine çevrilecektir. Bu işlemler, döner sermaye hizmet bedelinden muaf olacaktır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 14. Maddesinin 3. Fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece, yapının tamamlanmasından sonra kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesine ilişkin, ilgili yetkili idarece yapı kullanma izin belgesinin verildiği tarihten itibaren 60 gün içinde tapu idaresine gönderilmesi üzerine, tapu kaydı resen kat mülkiyetine çevrilmeyecektir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun geçici 1. Maddesinde yapılan değişiklik uyarınca;
- 7327 sayılı işbu İcra İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Dair Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce yapı kullanma izin belgesi düzenlenen tüm yapılar için de, Mekânsal Adres Kayıt Sistemine yüklenemeyen yapı kullanma izin belgesi ile yapı aplikasyon projesinin yetkili idare tarafından elektronik ortamda kadastro müdürlüğüne gönderilmesi hâlinde, bu değişiklik hükümleri uygulanacaktır.
IV-) 1319 SAYILI EMLAK VERGİSİ KANUNU
29/07/1970 tarihli 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30. Maddesinin 8. Fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca;
- Tapu müdürlükleri; bina ve arazinin devir ve ferağında tapu ve kadastro harcının matrahında dikkate alınan emlak vergi değeri ile emlak vergisi borcunu, ilgili belediyesi tarafından sağlanan sistem üzerinden elektronik ortamda sorgulayacaktır. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, kamulaştırma hâlleri ile özel kanunlarda öngörülen diğer hâller hariç emlak vergisi borcu bulunan bina ve arazinin devir ve ferağı yapılmaz. Tapu müdürlükleri devir ve ferağ işlemini, işlemin yapıldığı ayı takip eden ayın 15’inci günü akşamına kadar ilgili belediyelere elektronik ortamda bildirilecektir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen geçici madde uyarınca;
- Tapu müdürlükleri, bina ve arazinin devir ve ferağında tapu ve kadastro harcının matrahında dikkate alınan emlak vergi değeri ile emlak vergisi borcunun sorgulanması için kullanılacak elektronik sistemi belediyeler 01/01/2023 tarihine kadar kurarak ilgili tapu müdürlüklerinin kullanıma açacaklardır.
V-) 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinin 1. Fıkrasın yapılan değişiklik uyarınca;
- Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda öngörülen usul ve esaslara tabi olacaktır. Bu tazminatlardan;
- Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,
- Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
- Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
hesaplanacaktır.
- Söz konusu tazminatlara ve manevi tazminata ilişkin olarak, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’da düzenlenmeyen hususlar hakkında, 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
- Tazminatlara ilişkin bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. Maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca;
- Zorunlu mali sigorta kapsamı dışında bırakılan durumlara;
- Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
- Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi dolaylı zararlar,
- Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,
- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin ve terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin uğradıkları zararlara ilişkin talepler
de eklenmiş olup, bu hususlardan ilişkin talepler zorunlu mali sigorta kapsamında değerlendirilmeyecektir.
- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan gelir kaybına ilişkin ödemelerde, 5510 sayılı Kanunun 21. Maddesi uyarınca, iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından sigortacının Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı sorumluluğu varsa, bu sorumluluk sigortacının kendi sigortalısının kusuru oranında devam edecektir.
VI-) 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNU
7327 sayılı İcra İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile, 04/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ek 3. Maddesinde yapılan değişiklik uyarınca;
- Kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilecektir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenecektir. Bu husu, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanacaktır.
2941 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 16. Madde uyarınca;
- Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 04/11/1983 tarihinden 19/06/2021 tarihine kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara, kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiilî el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle mülkiyet hakkından doğan taleplere dair bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen karalar taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların icrasına ilişkin hükümlere göre yerine getirilecektir. 19/06/2021 tarihinden önce kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takipleri, kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulacaktır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 17. Madde uyarınca;
- 2941 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda yapılan bu değişiklik hükümleri, İcra İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girme tarihi olan 19/06/2021 tarihinde, kanun yolu incelemesinde olan davalar dahil olmak üzere, görülmekte olan davalarda da uygulanacaktır.
Konu ile ilgili metne buradan ulaşabilirsiniz.
Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için info@berkerberker.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.