Haziran Ayı Dikkat Çeken Yargıtay Kararları
Yargıtay 12.HD, 2023/1861 E. 2023/2611 K. RG:32224 17/06/2023
Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.04.2022 gün ve 2022/226 Esas ve 2022/299 Karar sayılı karar örneğine göre de; “Hacze ve istihkak iddiasına konu menkul mallarla ilgili İİK’nın 96 ve 97. maddeleri gereği, takibin devamına, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmakta muhtariyetine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli takibin devamına ilişkin bu kararının tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmişse tebliğ tarihi belli değil ise de; Mahkemece, takibin devamına ilişkin karar tarihinin 21.04.2022, dava harcının yatırılma tarihinin de 19.04.2022 olmasına göre, 19.04.2022 tarihinde harcı yatırılarak açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek toplanan deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur. T.C. Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin yerinde olduğunun kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle; Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/234 Esas 2022/591 Karar sayılı kararının, 6100 sayılı HMK’nın 363/2. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Dava ve Karar:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın kanun yararına temyizen tetkiki Adalet Bakanlığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-3.kişi vekili, müvekkiline ait eşyaların haczedildiğini, mahcuzların borçluya ait olmadığını, açıklayarak davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-alacaklı vekili, davanın 7 günlük süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, istihkak eden davacının ikametinde yapılan haczin en geç 11.04.2022 tarihinde öğrenilmesine rağmen, dava tarihine kadar davacı-üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine kesin olarak karar verildiği, kararın 10.10.2022 tarihinde kesinleştiği, davacı-3.kişi tarafından Adalet Bakanlığı’na yönelttiği dilekçe ile kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur.
İİK’nın 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, dava konusu haciz 11.04.2022 tarihinde yapılmış olup, haciz sırasında davacı-3. kişinin hazır olmadığı hazır bulunan ….’ın borçlunun eşi olduğu davacı-3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunmadığı, davacı-3. kişinin 12.04.2022 tarihinde İcra Müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile istihkak iddiasında bulunduğu görülmüştür.
İcra dosyasına süresinde bildirilen istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava açma süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK’nın 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. İİK’nın 97/6 maddesi gereği prosedürün işletilmemesi halinde, dava açma süresi henüz başlamayacağından 3. kişi, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar istihkak davasını açabilir. Prosedürün işletilmesi halinde ise İcra Mahkemesi’nce verilecek kararın ilgiliye tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde davanın açılması gerekir. Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.04.2022 gün ve 2022/226 Esas ve 2022/299 Karar sayılı karar örneğine göre de; ” Hacze ve istihkak iddiasına konu menkul mallarla ilgili İİK’nın 96 ve 97. maddeleri gereği, takibin devamına, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmakta muhtariyetine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli takibin devamına ilişkin bu kararının tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmişse tebliğ tarihi belli değil ise de; Mahkemece, takibin devamına ilişkin karar tarihinin 21.04.2022, dava harcının yatırılma tarihinin de 19.04.2022 olmasına göre, 19.04.2022 tarihinde harcı yatırılarak açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek toplanan deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:
T.C. Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin yerinde olduğunun kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle; Küçükçekmece 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/234 Esas 2022/591 Karar sayılı kararının, 6100 sayılı HMK’nın 363/2. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanması için T.C. Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13.04.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 9.HD, 2023/6814 E. 2023/5538 K. RG:32216 09/06/2023
Somut uyuşmazlıkta davacı ödenmeyen fazla çalışma ücretinin en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep etmiş; Mahkemece alacağın gerek dava dilekçesinde talep edilen kısmı, gerekse ıslah dilekçesinde istenen bölümü için kanuni faiz uygulanmasına karar verilmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesine göre gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi bağlamında ücret niteliğinde olup gününde ödenmeyen fazla çalışma ücretine mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır. Diğer taraftan kanuni faiz ve oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un (3095 sayılı Kanun) 1 … maddesinde düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde ifade edilen en yüksek mevduat faizinin de Kanun’da öngörülen bir faiz türü olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kanuni faiz ile kanundan kaynaklı faiz, aynı faiz oranını ifade etmez. Bu sebeple Mahkemece alacağın kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi hâlinde hükümden anlaşılması gereken faiz oranı, 3095 sayılı Kanun’un 1 … maddesinde öngörülen faiz oranıdır. Açıklanan nedenlerle hüküm altına alınan fazla çalışma ücretine 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca en yüksek mevduat faizi uygulanması gerektiği açıktır. Mahkemece, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki açık talebine rağmen, Kanun’un açık hükmüne aykırı şekilde kanuni faize hükmedilmesi, kararın kanun yararına bozulmasını gerektirmiştir.
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018 yılının Mart ayında işe başladığını ve 2020 yılının Eylül ayında haksız olarak işten çıkartıldığını, davalılarla yürütülen arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışmaların karşılığı olan fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, fazla çalışma iddiasının işverence tanzim edilen puantaj kayıtları ve tanık beyanlarıyla ispatlanacağını ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL fazla çalışma ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
- Davalı … İnşaat Hafriyat Nakliyat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve yetki itirazlarının bulunduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili … … Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca davanın esas yönünden de reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
- Davalı … Enerji Üretim AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile … İnşaat Hafriyat Nakliyat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmede de açıkça kararlaştırıldığı üzere davacının aylık ücretinin ödenmesi, sigortasının yapılarak primlerinin ödenmesi, yıllık izinlerinin kullandırılması vb. tüm işçilik hak ve alacaklarından diğer davalının sorumlu olduğunu savunarak davanın esastan reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
- İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalışma süresinin 13.03.2018-09.09.2020 tarihleri arasında 2 yıl, 5 ay, 28 … ve günlük brüt ücretinin 91,67 TL olduğu, mevcut delil durumu, taraflar arasında yapılan sözleşme ve taraf tanıklarının beyanları dikkate alındığında taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının haftada 24 saat fazla çalışma yaptığına yönelik iddiasını tanık anlatımı ile ispatladığı, fazla çalışma ödemesi yapılan aylar dışlanarak hesaplanan fazla çalışma ücretinden %30 oranında indirim yapılarak belirlenen fazla çalışma ücretinin hüküm altına alındığı, davalı tarafın zamanaşımı def’i de göz önünde bulundurularak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
- İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
- Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
- Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde 10.000,00 TL fazla çalışma ücretinin, ödenmesi gereken tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla tahsilinin istendiği, daha sonra 27.12.2022 tarihli ıslah dilekçesinde talebin toplam 24.693,00 TL olarak ıslah edildiği ve bu miktarın da mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ancak Mahkemece brüt 17.285,10 TL fazla çalışma ücreti alacağının 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden kalanının ise ıslah tarihinden itibaren yasal (kanuni) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 34 üncü maddesinin birinci fıkrasında gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacağı düzenlenmesine rağmen Mahkemece aksi yönde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.
- Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kanun yararına temyiz istemine konu Mahkeme kararında hüküm altına alınan fazla çalışma ücretine uygulanması gereken faiz oranına ilişkindir.
- İlgili Hukuk
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) \”Kanun yararına temyiz\” kenar başlıklı 363 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
\”İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.\”
- Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
- 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi şu şekildedir:
“Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi … içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, … görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak … görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.”
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2021 tarihli ve 2017/(7)9-1812 Esas, 2021/185 Karar sayılı kararında ücret ve ücret niteliğindeki alacaklara uygulanması gereken faiz türüne ilişkin genel ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:
- 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun/ … Kanunu) “Ücretin gününde ödenmemesi” başlıklı 34. maddesinin birinci fıkrasında yer … “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi … içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, … görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak … görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile işçilere gününde ödenmeyen ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
- Bu faiz oranı ücret niteliği taşıyan her türlü alacak hakkında söz konusudur (Süzek S.: … Hukuku, 2018, s:381).
- Banka faizi, bankalar tarafından mevduata ve kredilere uygulanan faizdir.
- Mevduat, … veya tüzel kişinin sahip olduğu hazır satın alma gücünün kullanılmayarak vadeli veya vadesiz olarak bankaya bırakılmasıdır. Vadeli mevduat da belirli bir süre sonunda geri çekilmek şartıyla açılmış, bir günden daha … vadeli mevduat hesaplarıdır (Karmış, E.: Uygulamalı Faiz ve Alacak Hesapları Hukuku, Cilt I, 2007, s: 419).
- Bankaların belli bir zaman sonunda veya belirli olmayan zamanlarda çekilmek üzere bankaya yatırılan paralara uyguladığı faiz oranına mevduat faizi denir.
- Ayrıca mevduata uygulanan en yüksek faizin belirlenmesinde kamu bankası, … banka ayrımı yapılmaz. Bunun gibi, faizin hesaplanmasında bir yıllık mevduata uygulanan faiz göz önünde tutulur (Süzek S., s:381).
…
- Diğer taraftan, yukarıda ayrıntılı olarak aktarıldığı üzere davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu alacaklara mevduat faizi yürütülmesini talep ederken ıslah dilekçesi ile de ıslah edilen alacak miktarlarına yasal faiz uygulanmasını açıkça ifade ederek talepte bulunmuştur.
- Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacakları ücret niteliği taşıdığından bu alacaklara mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanması; … Kanunu’nun 34. maddesinin birinci fıkrası gereği, diğer bir anlatımla yasa gereğidir.
- Yasal (kanuni) faiz ve oranı ise 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
- Öyle ise ıslah dilekçesinde talep edilen “yasal faiz” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği irdelenmelidir.
- Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, bir kısım Kanunlarda faize ilişkin … düzenlemeler ile farklı farklı faiz türlerinin uygulanması gerektiği hüküm altına almıştır.
- Bu durum gösteriyor ki faiz türlerine dair kavramların yerinde kullanılması, geniş yorumlanmaması daha isabetli olacaktır.
- O hâlde ıslah dilekçesinde talep edilen “yasal faiz” ifadesinin 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen yasal faiz olduğu kabul edilmelidir. Zira bu ifadenin “yasadan kaynaklı faiz” olarak geniş yorumlanması, diğer faiz türlerinin yorumlanması yolunu da açarak kavram kargaşasına neden olacağı göz ardı edilmemelidir.
- Bununla birlikte, davacı vekili dava dilekçesinde talep edilen alacaklara ilişkin mevduat faiz talep etmişken, ıslah dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunarak ıslah edilen alacaklar bakımından faiz türüne ilişkin talebini değiştirme iradesini ortaya koymuştur.
- Bu itibarla, res’en dikkate alınması gereken taleple bağlılık ilkesi uyarınca, ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden yasal faiz uygulanmalıdır. Ancak 4857 sayılı … Kanunu’nun 34. maddesi gereğince ödenmeyen ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanacağı hüküm altına alındığından hükmolunan yasal faiz oranı en yüksek mevduat faiz oranını da aşmamalıdır.
- Bu nedenle, fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücretine dair ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerekir.
- Değerlendirme
- Somut uyuşmazlıkta davacı ödenmeyen fazla çalışma ücretinin en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep etmiş; Mahkemece alacağın gerek dava dilekçesinde talep edilen kısmı, gerekse ıslah dilekçesinde istenen bölümü için kanuni faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
- 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesine göre gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
- Fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi bağlamında ücret niteliğinde olup gününde ödenmeyen fazla çalışma ücretine mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır.
- Diğer taraftan kanuni faiz ve oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un (3095 sayılı Kanun) 1 … maddesinde düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde ifade edilen en yüksek mevduat faizinin de Kanun’da öngörülen bir faiz türü olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kanuni faiz ile kanundan kaynaklı faiz, aynı faiz oranını ifade etmez (HGK, 2017/(7)9-1812 E., 2021/185 K.). Bu sebeple Mahkemece alacağın kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi hâlinde hükümden anlaşılması gereken faiz oranı, 3095 sayılı Kanun’un 1 … maddesinde öngörülen faiz oranıdır.
- Açıklanan nedenlerle hüküm altına alınan fazla çalışma ücretine 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca en yüksek mevduat faizi uygulanması gerektiği açıktır. Mahkemece, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki açık talebine rağmen, Kanun’un açık hükmüne aykırı şekilde kanuni faize hükmedilmesi, kararın kanun yararına bozulmasını gerektirmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363. maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.