Haziran Ayı Dikkat Çeken Yargıtay Kararları
Haziran Ayı Dikkat Çeken Yargıtay Kararları: Yargıtay 6. HD, 2022/2262 E. 2022/2744 K. RG: 31873 21/06/2022
Dava ve Karar: Dava, iflas kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, Adalet Bakanlığı tarafından, 6100 sayılı HMK’nın 363’üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kanun yararına temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı hakkında Almanya Charlottenburg Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iflas kararı verildiği ve bu kararın Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfizi istendiği anlaşılmaktadır.
Hukukumuzda iflas davalarında görev, kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.
Bu husus, İTK’nın 154/son maddesinde düzenlenmiş olup iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılarak karar verilmesi gerektiği hükmünü içermektedir.
Her ne kadar Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 51. maddesinde tenfiz davalarında asliye mahkemelerinin görevli olduğu hususu yer almaktaysa da mutlak ticari dava olarak görülen iflas davasında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır. Öte yandan; Adli Yargı İlk Derece Mahkemeler ile Bölge Adliye Mahkemelerinin görev ve yetkilerini düzenleyen 5235 Sayılı Kanun’un 5.maddesinde de iflas davalarına ilişkin tüm yargılama sürecinin asliye ticaret mahkemesinde, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülerek sonuçlandırılacağı belirtilmiştir.
Bütün bu açıklamalar ışığında, davanın kanuna aykırı olarak genel mahkemede görülerek karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2019 gün, 2019/392 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK’nın 363/2. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, HMK’nın 363/3. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 23.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. HD, 2022/3325 E. 2022/4871 K. RG: 31880 28/06/2022
Dava: Taraflar arasındaki itiraz iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın kısmen kabulüne dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davacı, 19/01/2018 tarihinde QNB Finans Bankasındaki hesabından dava dışı A. A. D.’a davalı Ö. A. adına eft ile ödeme yaptığını, ödeme yaptığı bedeli iade istemesine rağmen davalı tarafça iade edilmediğini, bunun üzerinde davalı borçlu hakkında Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2019/9013 esas sayılı icra dosyası ile 750,00-TL’lik icra takibi yaptığını, davalı borçlunun Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2019/9013 esas sayılı icra takip dosyasına usulsüz itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %40’ından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya borcunun olmadığını, kendisi adına da ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiş ve lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının, davalının …… Sürücü Kursu ücretine ilişkin 250,00 TL’yi banka kanalı ile havale ettiği, kalan 500,00 TL’yi ise davalının kendisinin ödediği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2019/9013 esas sayılı dosyasında takibin 250,00 TL’lik kısmına yapılan itirazın iptali ile takibin bu bedel yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 18/03/2022 tarihli yazısında; mahkemece davacı N. G.’ın kendisine ait QNB Finansbank hesabından 19.01.2018 tarihinde dava dışı A. A. D.’ın Ziraat Bankası hesabına yaptığı 250,00 TL havalenin davalı Ö. A. adına yapıldığının anlaşılamadığı ve davalının kurs ücretine mahsuben yapıldığına ilişkin başkaca bir delil de dosyaya ibraz edilmediği halde, mahkemece eksik inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, davalı adına yapıldığı iddia edilen 750,00-TL ödemenin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, eksik inceleme ile karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinde; davalının 2018 yılının Ocak ayında dava dışı …… sürücü kursuna kayıt olduğu, sınavda 3 kez başarılı olamadığı ve kaydının silindiği, …… sürücü kursunun yetkili temsilcisinin dava dışı M. N. D. olduğu, davalının makbuz karşılığı 20.04.2018 tarihinde 500,00-TL dava dışı …… sürücü kursuna ödeme yaptığı, davacının ise dava dışı A. A. D.’a açıklamasız EFT ile hesabına 18.01.2018 tarihinde 250,00-TL para gönderdiği, dosya kapsamında sürücü kursuna ilişkin sözleşmenin sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, …… sürücü kursuna davalı adına ödeme yaptığını ispatla yükümlüdür. Dosya kapsamından dava dışı A. A. D.’a gönderilen açıklamasız EFT dışında başkaca delil sunulmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, davacı N. G.’ın kendisine ait QNB Finansbank hesabından 19.01.2018 tarihinde dava dışı A. A. D.’ın Ziraat Bankası hesabına yaptığı 250,00 TL havalenin davalı Ö. A. adına yapıldığının anlaşılamadığı ve davalının kurs ücretine mahsuben yapıldığına ilişkin başkaca bir delil de dosyaya ibraz edilmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 23.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.